“Look back over the past, with its changing empires that rose and fell, and you can foresee the future too.” – Marcus Aurelius, Meditations
İmparator Marcus Aurelius’un heykeli Romalı Heykeltıraş tarafından (MS 2.yy) yıllarıda yapılmıştır,Attalia yani şuanki ismi ile Antalya’da bulunmuştur.
– Marcus Aurelius’un İmparator Olması? Marcus Aurelius, köklü bir Roma ailesinde doğdu, ancak kraliyet soyundan değildi. Başlangıçta bırakın en ünlü Roma imparatorlarından biri şöyle dursun, bir gün Roma İmparatorluğu’nun imparatoru olması bile uzak bir ihtimal gibi görünüyordu. Roma imparatoru Hadrian ölüme yaklaşırken bir halef seçmek zorunda kaldı. Kendi çocukları olmadığı için, beklenmedik bir şekilde Hadrian’dan önce ölen Lucius Ceionius’u seçti. Hadrian’ın ikinci tercihi bir senatör olan Antoninus Pius’du. Pius da çocuksuzdu ve hem Lucius Verus’u hem de adı Marcus Aurelius Antoninus olarak değişen Marcus Aurelius’u evlat edindi. Hadrian öldüğünde, Antoninus komutayı devraldı. Sırada onlar olduğu için Marcus ve Lucius’un eğitimi yeni bir aciliyet kazandı. Marcus, ünlü Atinalı hatip Herodes Atticus ve Marcus Fronto’nun yanında çalıştı. Antoninus 161’de öldüğünde, Marcus ve Lucius ortak imparatorların rollerini üstlendiler. Lucius 169’da ölecek ve Marcus’u 169-180 arasında tek imparator bırakacaktı.Marcus’un sonrasında gelen imparator ise Commodus olucaktı.
Marcus Aurelius Antoninus Augustus (121–180) 161 – 180 yıllarında imparatorluk yapmıştır. 96 – 180 yılları arasında görev yapan Beş İyi İmparator‘dan sonuncusudur ve aynı zamanda en önemli Stoacı filozoflardan biridir. Marcus Aurelius’un yerini halefi aldığında, Roma asla toparlanamayacağı bir gerilemeye başlamıştır.Aurelius, “mutlak güç kesinlikle yozlaştırır” sözüne rağmen, durumun her zaman böyle olmadığını hatırlatır. Öldüğünde, dünyadaki en güçlü insanlardan biriydi ve sahip olduğu gücü hak ettiğini kanıtladı.Aurelius’un yönetimi altında imparatorluğa erdem ve bilgelik rehberlik ediyordu.
*İstanbul Arkeoloji Müzesi – I
-Üsteki metinde geçen Attalia ve Antalya isminin tarihçesi ;
“Attalos Yurdu” anlamına gelen Antalya, II. Attalos tarafından kurulmuştur. Bergama Krallığı’nın sona ermesiyle (M.Ö. 133) bir süre bağımsız kalan kent, daha sonra korsanların eline geçmiştir. M.Ö. 77’de Komutan Servilius Isauricus tarafından Roma topraklarına katılmıştır. M.Ö. 67’de Pompeius’un donanmasına üs olmuştur. M.S. 130’da Hadrianus’un Attaleia’yı ziyaret etmesi şehrin gelişmesini sağlamıştır. Bizans egemenliği sırasında piskoposluk merkezi olan ismi görülen Attaleia, Türklerin eline geçtikten sonra büyük bir gelişme göstermiştir. Modern şehir, antik yerleşmenin üzerine kurulduğundan, Antalya’da antik çağ kalıntılarına çok az rastlanmaktadır. Görülebilen kalıntıların ilki, eski liman olarak nitelenen liman mendireğinin bir kısmı ve limanı çevreleyen surdur. Surların park dışındaki kısmında restorasyonu yapılan Hadrian Kapısı Antalya’nın en güzel antik eserlerinden biridir.
Antalya şehri ve çevresine antik çağda, “çok verimli” anlamına gelen Pamphylia, Batı kesimine ise Lykia denirdi. Milattan önce VIII. yüzyıldan itibaren buraya Ege denizinin Batı kıyılarından göçenler; Aspendos ve Side gibi şehirleri kurmuşlardır. II. yüzyıl ortalarında hüküm süren Bergama Kralı II. Attalos, Side’yi kuşatmıştı. Antalya’nın yaklaşık 75 km. doğusundaki Side’yi alamayan kral, şimdiki il merkezinin olduğu yere gelerek bir şehir kurdu. Buraya onun adı verilerek Attaleia dendi. Zaman içinde Atalia, Adalya diyenler oldu. Antalya, onun adından gelmektedir.
Marcus Aurelius’a ait Kendime Düşünceler adlı felsefi eser 170–180 arasında savaştayken yazılmıştır ve bu eser roma imparatorluğu’nun en görkemli yıllarında hükümdarlık yapmış,döneminde yeryüzünün en güçlü insanı olmasına rağmen, Aurelius’un filozofluk yanının neden daha ağır bastığını kanıtlayan eseridir.
KAYNAKLAR: 1-https://nibiryukov.mgimo.ru/nb_pinacoteca/nbe_pinacoteca_artists_unknown_roman.htm
2-
3-
4-
5-
FOTOĞRAFLAR:@kantmansarp |
