You are currently viewing Strigilis Takımı ve Gladyatör Terinden Güzellik Kremi
<span class="bsf-rt-reading-time"><span class="bsf-rt-display-label" prefix="Okuma Süresi"></span> <span class="bsf-rt-display-time" reading_time="2"></span> <span class="bsf-rt-display-postfix" postfix="Dakika"></span></span><!-- .bsf-rt-reading-time -->
Strigilis Takımı

Strigilis Takımı ve Gladyatör Terinden Güzellik Kremi

Hellenistik Dönem (İÖ. 330 ile İÖ. 30) / İstilli (Düzce) İstanbul Arkeoloji Müzesi

Strigilis, sporcuların güneşin olumsuz etkilerine maruz kalmamaları ve egzersiz ya da müsabaka sırasında vücuda yapışan kirin ciltteki gözeneklerde birikmemesi amacıyla vücutlarına sürdükleri yağları temizlemek için kullandıkları bir alettir. Genelde demir veya bronzdan yapılan, yarı dairesel kesitli ve uca doğru hafif bükük bir kaşık (ligula) ile bir kulptan (capulus) oluşan strigilisler, ilk olarak MÖ 6. yüzyılda kullanılmaya başlanmış ve Roma İmparatorluğu’nun son dönemlerine kadar kullanımları sürmüştür. Strigilislerin, sporcuların kullanımında görülen temel işlevinin yanı sıra, formun uygun olduğu çeşitli alanlarda farklı işlevlerde değerlendirildikleri, ayrıca zamana ve coğrafyaya göre değişebilen simgesel anlamlar taşıdıkları bilinmektedir. Antik Dönem metinlerinde, strigilislerin hekimler tarafından sıvı ilacın ısıtılmasında ve bu ilacın burun ya da kulak gibi vücut açıklıklarına akıtılmasında kullanıldıklarına değinilmektedir.

Kırmızı figürlü vazolar üzerinde yer alan sahnelerde, strigilisin bronz heykel dökümhanelerinde ustalar tarafından heykellerin üstündeki çapakların tıraşlanmasında kullanıldığı görülür. Eğitimli ve zengin erkeklerin sosyal statüsünü yansıtmaya yönelik simgesel bir anlam yüklendiği bilinen strigilisler, savaşçı kimliğin bir simgesi olarak asker mezarlarında da karşımıza çıkmaktadır. Vazo resimlerinden ve genellikle kazıma çizgilerle yapılan ayna süslemelerinden bildiğimiz strigilis kullanan kadın figürleri ve kontekstinde strigilis bulunan kadın mezarları bu aletin kadınlar tarafından da kullanıldığını göstermektedir. Vazolar üzerindeki stilize tasvirlerde karşılaştığımız birbirlerine strigilis uzatan figürlerin kadın ile erkek ya da erkek ile erkek arasındaki aşkın simgesi olarak bu sahnelerde yer bulduğu düşünülmektedir.Yetişkin ve çocuk bireylerin mezarlarına ölü armağanı olarak bırakılan strigilisler ile yine mezarlarda ele geçen küçük boyutlu pişmiş toprak örnekleri strigilisin ölü kültü ile olan ilişkisini göstermektedir. Üzerinde adak yazıtı bulunan örnekler ise strigilislerin kutsal alanlara ve tapınaklara bırakılan birer adak eşyası olarak kullanıldıklarını da gösterir.Erken strigiller ise MÖ 6.-8. yüzyıllara tarihlenmiş ve Korint’te bulunmuştur ,bu strigiller haddelenmiş metal levhalardan oluşturulmuştu ve bu, Plutarch’ın Spartalılara atfetiği özellikleri gibi aynı amaç için kullanılan daha eski kamış aletlerine dayandıklarını düşündürdü.

– Antik dönemin sporcuları neden kendilerini yağ ile kaplıyor ?

Bazılar yağın ovuşturulmasının egzersizden önce kasların ısınmasına ve esnemesine yardımcı olduğunu, bazıları ise yağın cildi güneşten ve elementlerden koruduğunu öne sürüyor. Bir başka teori ise, yağın estetik olarak hoş ve arzu edilen bir parlak vücut ürettiği veya yağ kaplamasının egzersiz sırasında vücut sıvılarının kaybını önlediğidir. Bu teorilerin birbirini dışlamayan teoriler olmasının yanında, Yunanlılar arasında geleneğin çok saygıdeğer ve her yerde mevcut olduğundan, kendilerinin de onun öneminden emin olmadıklarından şüphelenebiliriz.

-Gladyatör terinin amacı:

Antik Romalılar, gladyatör terinin etkili bir afrodizyak olduğuna dair güçlü bir inanca sahipti.Gladyatörler bir dövüşten sonra kendilerini temizlemeden önce, vücutlarındaki teri sıyırmak için strigil adı verilen bir alet kullanılıyordu ve bir gladyatör arenada ne kadar başarılı olursa,sıvılarının afrodizyak olarak o kadar güçlü olacağına inanıyorlardı. Kadınlar ayrıca ter şişeleri satın alır ve tenlerini iyileştirmek için yüz kremi olarak kullanırlardı. Çoğu zaman, daha iyi bir kıvam elde etmek için kir ve ter zeytinyağı ile karıştırıldı ve kozmetiklere karıştırılırdı.Ter dışında, gladyatör kanı da afrodizyak olarak satılan popüler bir maldı.Gelinlerin evliliğe şans getirmek için bir gladyatörü öldüren demir bir mızrak ucuyla saçlarını ayırmaları yaygındı. Bazı durumlarda, kan doğrudan yutulmuş veya şarapla karıştırılmıştır.

– Strigilis kelimesinin etimolojisi :

Pre-Greek substrate (Tunç Çağı’nda Yunan yarımadasında Proto-Yunanca dilinin gelmesinden önce tarih öncesi Yunanistan’da konuşulan bilinmeyen Hint-Avrupa dillerinden oluşur.)’dan alınan alıntı bir kelime (loanword) olduğu düşünülüyor.

KAYNAKLAR:

1-http://web.prm.ox.ac.uk/bodyarts/index.php/temporary-body-arts/toiletries/51-sweat-scrapers.html

2-Patara’dan İki Strigilis: Anadolu’nun Strigilis Üretimindeki Yeri Feyzullah ŞAHİN – Taylan DOĞAN

3- https://ancientandmodernolympics.wordpress.com/2012/03/30/why-did-ancient-athletes-cover-themselves-in-oil/

4- https://www.grunge.com/211950/what-life-was-really-like-for-roman-gladiators/

5-https://en.wikipedia.org/wiki/Pre-Greek_substrate#CITEREFBeekes2014

FOTOĞRAFLAR:

@kantmansarp